Mersin Üniversitesi Hastanesi’nde Kolon Kanseri Farkındalık Ayı Kapsamında Etkinlikler Düzenlendi.
Mersin Üniversitesi Hastanesi’nde Mart ayının Kolon Kanseri Farkındalık Ayı olması sebebiyle etkinlikler düzenlendi.
Kurulan standlarda hastaneye gelen ziyaretçiler hemşirelerimiz tarafından kolon kanseri farkındalığı konusunda bilgilendirildi. Hazırlanan tanıtım broşürleri dağıtılarak kolon kanseri hakkında dikkatli olunması gerektiği ve erken teşhisin önemi vurgulandı.
Düzenlenen Panel ile Kolon Tarama Kriterleri, Güncel ve Kişiselleştirilmiş Tedavi Yaklaşımları konularında ayrıntılı bilgiler paylaşıldı.
Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tahsin Çolak, Kolon Kanserinde Güncel Tedavi Yaklaşımları’na değindiği konuşmasında Kolon (bağırsak) kanserinin, genellikle poliplerden geliştiğini ve erken teşhisle tedavi şansı arttığına değindi ve açıklamalarına şu şekilde devam etti.
“ Tedavi yöntemleri arasında cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi yer alır. İleri evrede bile uygun tedavi ile yaşam süresi uzatılabilir. Sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite ve sigaradan uzak durma gibi yaşam tarzı değişiklikleri, kolon (bağırsak) kanseri riskini azaltabilir.
En erken belirtilerinden biri bağırsak alışkanlıklarında meydana gelen değişikliklerdir. Kabızlık, ishal veya dışkının incelmesi gibi durumlar haftalarca devam edebilir. Normalde bağırsak hareketleri günlük yaşamda belirli bir düzene sahiptir, ancak kolon kanseri bağırsakta bir tıkanıklık oluşturduğunda dışkının geçişini zorlaştırabilir.
Dışkıda kan görülmesi, kolon kanserinin belirtilerinden biridir. Kan, genellikle rektuma yakın tümörlerden kaynaklanır. Kanama sürekli olmayabilir ve bazen yalnızca belirli aralıklarla fark edilebilir.”
Kolon kanserinin yaş ve yaşam tarzı etkenleri ile ilgili olarak ta;
“Kolon kanseri genellikle 50 yaşın üzerindeki bireylerde görülür. Yaşlanmayla birlikte hücrelerin yenilenme mekanizmalarında bozulmalar olur, bu da kolon hücrelerinin anormal şekilde büyüyerek kansere dönüşme olasılığını artırır.
Fiziksel aktivite eksikliği, obezite, sigara kullanımı ve aşırı alkol tüketimi kolon kanseri riskini artıran başlıca yaşam tarzı faktörleridir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek ve zararlı alışkanlıklardan uzak durarak bu riskler azaltılabilir.
Düşük lif içeren, yüksek yağ oranına sahip bir diyet kolon kanseri riskini artırabilir. Özellikle kırmızı et ve işlenmiş et ürünlerinin aşırı tüketimi ile kolon kanseri arasındaki bağlantı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Sağlıklı bir bağırsak yapısı için lif yönünden zengin sebze, meyve ve tam tahılların tüketimi öneriyorum.sağlıklı bir metabolizma, kolon kanseri riskini düşürmeye yardımcı olabilir.” şeklinde konuştu.
Panelde söz alan Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç Dr. Hilmi Bozkurt ise Kolon Kanseri Tarama Kriterleri hakkında,
“Kolon kanserinin tanısında kullanılan en önemli yöntem kolonoskopidir ve bağırsak iç yüzeyinin detaylı incelenmesini sağlar. Ayrıca, dışkıda gizli kan testi ve görüntüleme yöntemleri (BT, MR, PET) tanıyı desteklemek için kullanılır. Erken evrede tespit edilen kolon kanseri, tedavi şansı yüksek bir hastalık olduğu için düzenli tarama testleri hayati önem taşır.
Kolonoskopi, kolon kanseri tanısında kullanılan en etkili yöntemdir. Uzun bir esnek tüp ile bağırsağın iç yüzeyi incelenir ve şüpheli lezyonlardan biyopsi alınabilir. Polipler veya erken evredeki lezyonlar kolonoskopi sırasında çıkarılarak kansere dönüşmeleri önlenebilir.
BT (Bilgisayarlı Tomografi), MR (Manyetik Rezonans) ve PET taramaları, kolon kanserinin yayılımını ve evresini değerlendirmek için kullanılır. Bu yöntemler, tümörün diğer organlara sıçrayıp sıçramadığını tespit ederek tedavi planlamasında yol gösterir.” şeklinde bilgi verdi.
Panelin son konuşmacısı İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Oğul Kolon Kanseri Tedavisinde Medikal Onkolog Gözüyle Güncel Tedavi Yaklaşımları ve Kişiselleştirilmiş Tedavi Yöntemleri’ne değindi. İmmünoterapinin kolon kanserinde yeni nesil birtedavi yaklaşımı olduğunun altını çizen Doç. Dr. Oğul, bu yöntemle “bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini tanımasını ve onlara saldırmasını sağlayarak bağışıklık sisteminin kanserle savaşmasına yardımcı olabildiklerini” söyledi.
Kolon Kanseri tedavisinde kişiseleştirilmiş tedavinin uzun süreli olumlu sonuçlarından da bahseden Oğul, “Onkoloji bölümünde hastalarımızı çok yönlü mercek altına alarak hem onların sağlıklı yaşamlarına geri dönmelerini sağlamayı hem de yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz.” dedi
Hastanemiz Başhekimi Prof. Dr. Yusuf Usta da obezitenin kanser hastalıklarının en önemli risk faktörü olduğuna ve ülkemizde bir pandemi şeklinde yayılmasının çok çeşitli sağlık sorunları olarak karşımıza çıktığına değindi.
Panel Konuşmadılara Teşekkür Belgelerinin takdimi ile sona erdi.
© 2024 Mersin Üniversitesi Hastanesi. Tüm hakları saklıdır.