Uluslararası Yaşlanma Federasyonu (IFA) tarafından her yıl Şubat ayının son haftasında "Zona Farkındalık Haftası" organize edilmektedir.

Bu kapsamda hastanemiz Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülden Ersöz tarafından çalışanlarımıza Zona Hastalığı hakkında eğitim verildi.

Zona hastalığının ciltte yanma, batma, kaşıntı, tek taraflı ağrılı döküntüler, su dolu kabarcıklar, ateş, baş ağrısı ve ışığa hassasiyet gibi belirtilerle ortaya çıktığına değinen Prof. Dr. Ersöz hastalığın Suçiçeği virüsünün yeniden aktif hale gelmesiyle geliştiğini ve bağışıklık sistemi zayıfladığında ortaya çıktığını belirtti.

Hastalığın tanısı fiziksel muayene ve laboratuvar testleriyle konduğu, tedavide antiviral ilaçlar, ağrı kesiciler ve kaşıntı giderici kremler kullanıldığı bilgilerinin verildiği eğitimde, bağışıklık sistemini güçlendirmenin hastalığın tekrarlamasını önleyebileceği ve özellikle 50 yaş üstü bireyler için önerilen zona aşısının, hastalığın şiddetini azaltacağı ve koruma sağlayacağı vurgulandı.

Prof. Dr. Gülden Ersöz, Zona aşısı ile ilgili olarak "Aşı zona hastalığını önlemeye yardımcı olan etkili bir koruma yöntemidir. Su çiçeği virüsünün yeniden aktif hale gelmesini engelleyerek hastalığın ortaya çıkmasını önlemeyi amaçlar. Özellikle 50 yaş üstü bireylere önerilen bu aşı, bağışıklık sistemini güçlendirir ve zonanın neden olduğu ciddi ağrı ve sorunları önler. Aşı, genellikle tek doz olarak uygulanır ve uzun süreli bir koruma sağlar." şeklinde konuştu.

Ayrıca herkesin zona aşısı için uygun olmayabileceğine de değinen Prof. Dr. Ersöz,

• Özellikle bağışıklık sistemi baskı altında olan kişilerin, kanser tedavisi görenler ve organ nakli yapılan bireylerin,
• Aşı içeriğindeki maddelere karşı alerjisi olanların
• Hamilelik döneminde olanların
• Yüksek ateşi olanların

aşının yan etkilerine karşı daha hassas olabileceği için mutlaka bir doktorun yönlendirmesiyle hareket etmeleri gerektiğini belirtti.